“Çifte düşünmek, kişinin zihninde aynı anda iki çelişkili inancı taşıma ve her ikisini de kabul etme gücü anlamına gelir.”
-George Orwell 1984 Romanı
George Orwell’in 1959’da yayımlanan “1984” kitabı, insanları belirli hükümetlerin nihai hedefi konusunda uyaran kurgusal bir kitaptır. Bireyin devlete emilmesi. Devlet kurumları, ulusları terörizmden ve ilgili risklerden korumak için nüfus gözlem teknolojilerini genişletiyor. Bu çok mu ileri gitti?
Kitabı ilk okuduğumda, internetin henüz ortaya çıkmadığını ve bilgisayarların teknik evrimin emekleme döneminde olduğunu hatırlıyorum. Ancak, o yıllarda bile, George Orwell’in paylaştığı hikayeyle ilgili bir şeyler birçok düzeyde yankılandı. Neredeyse felsefi ve kavramsal bir önsezi olarak.
2020’ye girerken, bazı hükümetler aslında “ağabey” tipi bir topluma evrildi. Bazı ülkelerde nüfusun toplu gözetimi yapılıyor. Örneğin, Dishfire, insanların davranışlarının analizi için küresel olarak insanlardan yüz milyonlarca metin mesajı toplayan bir projedir. Dishfire’dan gelen veriler, Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık’taki veritabanlarında toplanır.
Wikipedia’ya göre:
“Dishfire şu miktarda veri toplar (her gün): 76.000’den fazla metin mesajının coğrafi konum verileri ve diğer seyahat bilgileri. Elektronik kartvizitlerden toplanan 110.000’den fazla isim. Metinden metne ödemelerden veya kredi kartlarının telefon kullanıcılarına bağlanmasından toplanan 800.000’den fazla finansal işlem. Ağ dolaşımı uyarılarının ele geçirilmesine dayalı 1,6 milyon sınır geçişinin ayrıntıları. 5 milyondan fazla cevapsız arama uyarısı. Dünyanın dört bir yanından yaklaşık 200 milyon kısa mesaj.”
Dishfire, hükümetlerin ve diğer kuruluşların tüm nüfusu gözlemlemesine yardımcı olan birçok proje ve programdan sadece biridir.
“Kitlesel gözetim, o vatandaş grubunu izlemek için nüfusun tamamının veya önemli bir bölümünün karmaşık gözetimidir. Gözetim genellikle yerel ve federal hükümetler veya NSA ve FBI gibi kuruluşlar gibi hükümet kuruluşları tarafından gerçekleştirilir, ancak şirketler tarafından da yürütülebilir.” – Vikipedi
Hükümetler ve kuruluşlar için terörizm ve ilgili tehditler gibi insanlar hakkında bilgi toplamanın geçerli faydaları olabileceği açıktır.
Ancak gözünüzü açtığınızda bu tür eylemlerin mahremiyet gibi temel hakları nasıl ihlal ettiği daha da ortaya çıkıyor.
İnce bir çizgi var – aşıldı mı?